• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

19. Koleksiyonluk Resim ve Hat Müzayedesi

19. Online Müzayede'de yer alan tüm eserler kurumumuz güvencesinde olup, resim ekspertizleri Yüksek Ressam / Restoratör BAYRAM KARŞİT tarafından yapılmıştır.

19. Online Müzayede 26 Haziran PAZAR günü saat 20:00'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir.  Her lotun ekranda kalma süresi 25 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 20 saniye daha uzayacaktır.

Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 10 (on) iş günüdür. Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir.Aksi halde hukuki işlem başlatılır ve cezai şartlar uygulanır.

Sayın koleksiyoner ve sanatseverler, eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. İlgilendiğiniz eserler ile ilgili olarak +905321715331 numaralı telefondan bilgi alabilir, Hüsrev Gerede Caddesi no: 52/2 Teşvikiye'deki adresimizde eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.

Lot: 101 » Hat

HASAN SIRRI EFENDİ (1836-1907)

Celi Sülüs İstif. "Allah , Muhammed , Ömer, Osman , Ebubekir, Ali " yazılı. Ketebeli. 43 x 60 cm.

"Süleymâniye müderrislerinden Beypazarlı Mehmed Emîn Efendi’nin oğlu olup H. 1252/M. 1836-1837 yılında Yeniköy’de doğdu. Oradaki ibtidâî mektebde okurken Kur’an’ı hıfzetdi. Yine oradaki Ra’ufî Dergâhı şeyhi Mehmed Emîn Efendi’den yazı meşkederek icâzet aldı. Musikî dersleri aldığı Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den istifâde ile hüsn-i hatta maharet kazandı.

Eğitimini tamamladıktan sonra Ahkâm-ı Adliyye Nezâreti kâtiblerinden olarak senelerce devam etti. Daha sonra Meclis-i Ticâret İcrâ Dairesi’ne nakledildi ve icrâ memurluğuna kadar yükseldi. Sağlık sorunları nedeniyle emekliye sevkedildikten birkaç sene sonra 1325 yılının Şa’bân(Eylül-1907) ayında vefât etti. Rumelihisarı Kabristanı’nda medfun bulunan annesinin ve kızının yanına defnolundu. Naaşı daha sonra Yenikapı Mevlevîhânesi kabristanına  nakledilmiştir.

Detaylar
Lot: 103 » Hat

ALİ TOY (d.1960)

Modern Hat ile "Hiç" yazılı. Ketebeli. 2004 tarihli. 75 x 40 cm. Çerçeveli Ebat: 100 x 65 cm.

"1960 senesinde Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde dünyaya geldi. Tavşanlı Tunçbilek Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi'nde devam etti. Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını Yıldız Üniversitesi’nde Röleve-Restorasyon dalında tamamladı. Öğrencilik yıllarında hat sanatına ilgi duymaya başlayan Toy, 1985 senesinde Prof. Dr. Ali Alparslan ile tanışarak talik hat üzerine dersler aldı. Talik hattan 1988 senesinde icazet alan Toy, 1988-1992 yılları arasında rika, divâni ve celi divâni hatları çalıştı. Hocası Prof. Dr. Ali Alparslan ile olan beraberlikleri, hocanın vefatı olan 2006 senesine kadar devam eden Toy’un hat eğitimi tam 21 sene sürdü.

Ali Toy; talik, divâni, celi divâni ve rika hatlarından başka şikeste, küfi ve mağribi hatları da araştırarak bu hatların birkaçından karma tasarımlar yazdı. Her çeşit klasik hattı, modern hattı ve çizgiyi eserlerinde başarıyla kullanan Toy’un yazdığı modern hatlar, mimarlık ve klasik hat eğitiminin kesişmesi sonucu ortaya çıkan eserlerdir. Ayrıca klasik hat tasarımlarında ve yeni arayışlarda Toy’un mimarlığının etkisi büyüktür. Yurt içinde ve yurt dışında birçok sergiye katılan ve 28 şahsi sergi açan Toy, IRCICA’nın düzenlediği 4 ayrı yarışmadan 6 ödül aldı. Çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdüren ve özellikle talik, divâni ve modern hat eserleriyle dikkat çeken Ali Toy, modern hatlarda mimari tasarım bilgisi ve temel geometrik çizgileri kullanmaktadır.

 2017 yılında "Geleneksel sanatların yeni nesil sanatçılar eliyle tekrar fark edildiği bir dönemde, olgunluk çağında modern mimari ile hat sanatını aynı güzellikte buluşturmayı başarması, tasarımlarındaki kendine has yalın, etkili ve dengeli üslubuyla geleneksel hat sanatımıza bir bakıma yeniden can suyu vermesi" sebebiyle 'Geleneksel Sanatlar' dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verildi."

Detaylar
Lot: 105 » Hat

EMİN BARIN (1913-1987)

Modern / Kufi Besmele. İmzalı. 68 x 44 cm.

Almanya’daki eğitimi esnâsında modern yazı teknik ve üslûpları üzerinde çalışmış olan Emin Barın, daha çok Latin harfleri ile oluşturulan modern kompozisyonlar ile diploma ve berât yazıları üzerine yoğunlaşmış idi. 1946 senesinde, tedâvüle çıkarılacak yeni madenî paraların yazıları, 1953 yılında tamamladığı Anıtkabir yazıları ile 1955’te yazdığı Yunus Emre’nin mezarındaki yazıları sanatının en olgun örnekleridir.

Öte yandan bir mimar arkadaşının ricâsı üzerine yazdığı kûfî besmele ile hocası Kâmil Akdik’e verdiği sözü yirmibeş yıl sonra yerine getirerek Osmanlı hat sanatında da eser vermeğe başlayan Emin Barın özellikle dîvânî ve kûfî yazıları üzerine yoğunlaşmış, Almanya’da aldığı grafik eğitimini Arap harflerine uygulayıp gelenek ile modernite arasında köprü kuran yeni ve çağdaş kompozisyonlar üretmiştir.

İstanbul’un 500. Fetih Yıldönümü kutlamaları kapsamında bazı kitâbeler hazırladığı gibi, Fâtih Dîvânı’nın basım çalışmalarına da iştirâk eden Emin Barın, Fatih Dîvânı için hazırladığı cildi ile 1958 senesindeki Brüksel Fuarı’nda birincilik ödülü aldığı gibi, bu cildi hazırladığı Akademi bünyesindeki cilt atölyesinde Türk cilt san‘atının canlandırılmasına hizmet etti.

Cild sanatı üzerine ulusal ve uluslararası bazı konferanslarda tebliğler veren Emin Barın, 1978’de Akademi’de, ertesi sene Ankara’daki İş Sanat Galerisi’nde ce 1983’te İstanbul’daki Garanti Bankası Galerisi’nde kişisel sergiler açtı. Yurtdışında da Malezya, Paris ve Almanya’da hat sergileri düzenledi. 

Detaylar
Lot: 106 » Resim

KEMAL BATANAY (1893-1981)

Talik Besmele. Ketebeli. 27 x 62 cm.Hicri 1391 / Miladi 1971 tarihli.

Hatt-ı ta’liki evvelâ Karinâbâdî Hasan Hüsnî Efendi’den, onun vefâtından sonra da Hulûsî Yazgan’dan meşkederek, H. 1337/M. 1918 senesinde askerlikten terhis olduktan icâzet almış olan Kemâl Batanay’ın, ayrıca Erkân-ı Harbiye Matba’ası hattatı Sofu Mehmed Efendi’den sülüs ve nesih, Hacı Ömer ve Hacı Kemâl efendilerden de celî sülüsten icâzet almış olduğu bilinmekteyse de, bu aklamda vermiş olduğu asara tesadüf edilmemiştir.

Türk tarzı ta’lik hattının geçtiğimiz yüzyıldaki en önemli temsilcilerinden biri olan Kemâl Batanay’ın bugün çeşitli müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunan ta’lik kıt‘aları, celî ta’lik beyit, âyet ve hadis levhâları, hüsn-i hattaki kudretinin delilleridirler. Ayrıca Yahya Kemal Beyatlı’nın 1963’te İstanbul’da basılan Hayyam Rubâîlerini Türkçe Söyleyiş ve Hammâmîzâde İhsân Bey’in 1966’da yine aynı yerde basılan Ömer Hayyâm Rubâileri adlı eserlerinde tercüme edilen kıt‘aların Farsça metinlerini de ta‘lik hattı ile yazmıştır.

   

Detaylar
Lot: 114 » Resim

SELAHATTİN TEOMAN (1901-1980)

"Üsküdar'da Sokak". İmzalı.Tuval üzeri yağlıboya (duralite marufle). 33x29 cm.

"1920 yılında İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Selahattin Teoman, Şevket Dağ ve Halil Paşa denetiminde resim çalışmaları yaptı. 1954 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Ali Avni Çelebi Atölyesi’ne devam etti. Güzel Sanatlar Birliği’ne üye oldu. Rumelihisarı Müzesi’nde müdürlük görevinde bulundu. İzlenimci anlayışa dayalı peyzajlarıyla tanınan ressamın eserleri arasında, özellikle 1914 Kuşağı ressamlarında tipikleşen Boğaziçi resimleri geleneğini sürdüren tabloları önemli yer tutar. Sanatçı ayrıca, İstanbul görünümleri  ve Topkapı Sarayı’ndan enteriyörler de çalışmıştır. 1980 yılında ABD’de vefat etmiştir. "

Detaylar
Lot: 121 » Resim

SELAHATTİN TEOMAN (1901-1980)

"Hisar". İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya (ahşapa marufle), 26x35 cm.

"1920 yılında İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Selahattin Teoman, Şevket Dağ ve Halil Paşa denetiminde resim çalışmaları yaptı. 1954 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Ali Avni Çelebi Atölyesi’ne devam etti. Güzel Sanatlar Birliği’ne üye oldu. Rumelihisarı Müzesi’nde müdürlük görevinde bulundu. İzlenimci anlayışa dayalı peyzajlarıyla tanınan ressamın eserleri arasında, özellikle 1914 Kuşağı ressamlarında tipikleşen Boğaziçi resimleri geleneğini sürdüren tabloları önemli yer tutar. Sanatçı ayrıca, İstanbul görünümleri  ve Topkapı Sarayı’ndan enteriyörler de çalışmıştır. 1980 yılında ABD’de vefat etmiştir. "

Detaylar
Lot: 128 » Resim

MUHSİN KUT (1938-2022)

"Yedikule Surları". İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya. 1996 tarihli. 50 x 65 cm.

"İlk resim sergisini 1959 yılında Taksim Meydanı’nda açtı. 1964-1969 yılları arasında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Seramik Bölümü’nde okudu ve oradan mezun oldu. Akademi içinde 1967 yılında Uluslararası Barış Şenliği Resim birincilik ödülü ile Ahmet Andiçen Seramik birincilik ödülünü kazandı. Akademide öğrenci iken Sabri Berker’in önerisi ile Beşiktaş Resim Heykel Müzesi Milli Koleksiyonu’na eseri kabul edilmiştir.

1987 yılı Tekel Resim yarışmasında birincilik ödülü alan sanatçının resimleri İstanbul ve Ankara Resim ve Heykel Müzeleri’nde, Avustralya’da Broken Hill Belediye Müzesi’nde, New York Üniversitesi Abby Grey Koleksiyonunda, İstanbul Modern’de, ayrıca yurtiçi ve yurt dışında birçok önemli koleksiyonda bulunmaktadır.  İnsansız sokakları , özgün, tipik binaları, renkçi anlayışı ve özgün boya kullanımıyla  eserlerini üretmiştir."

Detaylar
Lot: 142 » Hat

MUSTAFA HALİM ÖZYAZICI (1898-1964)

"Sülüs Karalama". Ketebeli. " La feta illa Ali La seyfe illa (Zülfikar)" yazılı. 34 x 55 cm.

"Biz yazılarına hayranlıkla seyrederken sık sık tekrarladığı bir söz vardı: “Ufak tefek, kara kuru gördün de, beni Karamürsel sepeti mi sandın?”

Hakîkāten öyleydi. Hâline tavrına baksanız ummazdınız. Maddî refâhı çok yerinde olduğu hâlde yiyemezdi, giyemezdi. Yanlızlığın verdiği bir derbederlik içerisindeydi. Bu muydu o “âyetü’n-min-âyetillah” sanatkâr. Ancak yazarken görünce onu Karamürsel sepeti değil, hüsnühat bağından derlenmiş en nâdîde meyvelerle dolu bir hüner sepeti olduğunu anlardınız...

Hüsnühattın her nev’ini sür’atle ve suhûletle yazardı. ‘Kamış kalem’ denilen o nârin güzel, merhûmun ma’rifet dolu parmaklarına râm olmuşdu. Hele celî yazıda böyle sür’ate mâlik bir hattat, “celînin alemdârı Mustafa Râkım da dâhil görülmemişdir!” dersek, mübâlağa sayılmaz. Kubbe yazılarında, kendi boyundan uzun elifleri, lâmları rahatlıkla çekerken onu seyretmek bir zevkdi. Kubbe ve kuşak yazısı olarak en çok eser vermiş hattatımız Hâlim Hoca’dır. Bir sûreyi, verilen ölçüye göre, sıkışıklık yapmadan istif etmek ve istediği yerde bitirmek, ona mahsus ilâhî bir mevhîbedir. Müsveddesi yokdu. Zihninde tefekkür istifi yapar, onu kömür kalemi ile kâğıda öylece istif eder ve celî kalemini alıp hemen yazmağa başlardı.

Ahârlı kâğıda mürekkeple yazdıklarını tashih etmesi de bir ömürdü. İstiflerin arasını dili veya parmağı ile temizlemesine, doğrusu şaşardık. Bu sebeple eski eserleri de aslına uygun bir şekilde tamir eder, tamamlardı."

Detaylar
Lot: 146 » Hat

MEHMED ZEKİ DEDEEFENDİ(1812-1881)

Talik Kıta. Ketebeli. Gülistan-ı Sadiden kesitler yazılı. 46x35 cm. Sanat kalitesi ve nadiriyeti ile koleksiyonluk bir eserdir.

"İran tarzında ta’lik hattının son devrideki en önemli isimlerinden biri olan Mehmed Zekî Dedeefendi, Uğur Derman’ınn naklettiğine göre, hatt-ı ta’liki Sâhib-i Kalem nâmı ile ma’ruf Mirzâ Aka Afşâr’dan öğrenmiştir.  

Osmân Gâzî Türbesi’nin tamirini takiben kapı balasına asılan Şâ’ir Nevres’in yazdığı tarihi ile Mısır Vâlisi Mehmed Alî Paşa’nın oğlu “Küçük” Mehmed Alî Paşa’nın H. 1277/M. 1860-1861 tarihli mezartaşı kitâbesi ve Senih Efendi’nin H. 10 Muhârrem 1278/M. 18 Temmuz 1861 tarihinde taşbasma basılan mersiyesinin yazısı Mehmed Zeki Dedeefendi’nin eser-i kalemidir. Ta’likle bir hayli Mesnevi-i Şerif istinsah etmiş olduğu menkul ise de, herhangi bir nüshasına tesadüf edilmemiştir. Yine ta’likle yazdığı Bayburdlu Zihnî’nin Hikâye-i Garibe adlı eseri İbnülemin’in nezdinde mahfuz iken, şimdilerde istanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. "

Detaylar
Lot: 148 » Hat

SEYYİD MEHMED BURHANEDDİN EFENDİ(1849-1930)

Celi Talik Beyit. Ketebeli. Hicri 1305/ m.1887 tarihli. 43 x 67 cm."Uluvv-u himmet izhâr et, tenezzül etme her dûne, Bu gerdûne sivâr ol minnet etme çarh-ı gerdûne."

Şeyh Seyyid Süleyman Efendi’nin dördüncü oğlu olarak H. 1265/M. 1849’da Belh civârındaki Kunduz Kasabası’nda doğmuş olan Seyyid Mehmed Burhâneddîn Efendi, ülkesinde yaşanan Rus baskısının dayanılmaz seviyeye gelmesi üzerine a’ilesi ile beraber Anadolu’ya göçmüştür. Bursa’ya yerleşmeleri için irâde çıktığından, eğitimini de burada babasının taht-ı tedrisinde tamamlamıştır. Babasından dînî ilimleri tahsîl ettiği gibi, hususi surette şi’ir ve edebiyâtla ilgilenmiştir. Babasının İstanbul’a naklinde beraberinde giden Seyyid Mehmed Burhâneddîn Efendi, burada bulunduğu süre zarfında herhangi bir göreve namzet olmamış ve daha ziyâde edebiyât ve yazı ile meşgul olarak, Türkçe, Farsça ve Çağatayca şi’irler yazmıştır.

Geçimini babasına tahsîs edilen ma’aşla sağlamakta iken, babasının vefâtı ile ma’aş kesildiğinden zarurete uğrayınca, devlete müraca’at edip yeniden ma’aş tahsîs edilmesini talep ettiyse de, kabul görmemişti. Nihâyet bazı erbâb-ı dânişin gayretiyle müstehakkîn-i ilmiyye kısmından ma’aş bağlanınca bir nebze olsun refâha erişmişti. Son yıllarını Heybeliada’da müsteciren geçiren Seyyid Mehmed Burhâneddîn Efendi, H. 1348 senesi Şevvâl ayının 3. gecesi(M. 4 Mart 1930) Heybeliada’da vefât etmiş ve ada kabristanına defnedilmiştir.

Kendisini şahsen tanıyan İbnülemin’in ifâdesine nazarân “edib, hâlim, dil-nevâz, terbiyyeli, değerli bir şâ’ir ve ta’likde hakîkaten hattat-ı mâhir” bir zât olan Seyyid Mehmed Burhâneddîn Efendi, hatt-ı ta’liki Bursa’da bulunduğu esnâda müderrisinden Abdülkadir Nesîb Efendi’den meşkederek H. 1290/M. 1873 senesinde icâzet almıştır. Hatt-ı ta’likte zamanın önde gelenlerinden olmamakla beraber, Süleymaniye Kütüphânesi’nde bulunan H. 1302/M. 1894-1895 tarihli ta’lik kıt‘ası (Db. no: 327).yazının dekayıkına vâkıf hattâtînden olduğuna işaret etmektedir.

Bütün eş’arı hıfzında olduğundan kendisini “şa’ir-i seyyâr” nâmı ile yâd eden İbnülemin, bu hususta ayrıca şunları söylemektedir: Fakr-ı hâlile beraber etvâr ve güftârında eser-i necâbet gösterir, hangi meclise girse söz söylemez, şi’irlerini okur, okumakdan zevk alırdı.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 4
sonraki