• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

V. Online Resim ve Hat Müzayedesi

V. Online Müzayede'de yer alan bütün resimler Yüksek Ressam / Restoratör BAYRAM KARŞİT tarafından ekspertiz edilip onaylanmıştır. V. Online Müzayede 9 ARALIK ÇARŞAMBA günü saat 21:00'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir. Her lotun ekranda kalma süresi 30 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 20 saniye daha uzayacaktır. Bilgilerinize arz olunur.

  • Kategori: Resim
Lot: 93 » Resim

EDİP HAKKI KÖSEOĞLU (1904-1991)

"Laleler", imzalı, Duralit üzeri yağlıboya, 58x42 cm

"1877-1878 Osmanlı – Rus savaşı sırasında Filibe’den gelerek Istanbul’a yerleşmiş bir ailenin oğludur. Önce Frerler Mektebi’ne devam etti. Aynı okulda arkadaşları Fikret Mualla ve Hadi Bara idi. Nümune Mektebi ve Kadıköy Sultanisi’ni bitirdikten sonra Sanayi-i Nefise Mektebi’ne (Güzel Sanatlar Akademisi) girerek İbrahim Çallı'nın yanında çalıştı. 1927’de Akademi’yi bitirerek devlet hesabına gittiği Fransa’da Arts et Metiers’de dekorasyon ve fresk öğrenimi gördü. Andre Lhote atölyesinde sanat eğitimini geliştirdi. Paul Dumas fabrikasında, duvar kâğıdı ve kumaş desenleri üstünde çalıştı.

1932’de yurda dönünce Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne öğretim üyesi olarak atandı. 1968’de bu görevinden emekli oldu. Devlet sergilerine ve bazı karma sergilere katılan sanatçı, uzun süre kişisel sergi düzenlemedi. 1976’da İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin girişimiyle bütün dönemlerini kapsayan geniş bir sergisi yapıldı. 1977 ve 1979’da gene İstanbul’da yağlı boya, guaş ve suluboya resimlerini içeren iki ayrı sergisi daha düzenlendi. 1978’de Chicago’da açılan bir grup sergisinde yapıtlarına yer verildi. Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği’ne katıldı.

1943’te düzenlenen 5. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde beş yapıtının yanı sıra İshak Hoca adlı tablosuyla birincilik ödülünü kazandı. Sanatçının başlıca yapıtları yurt içinde İstanbul ve Ankara Resim ve Heykel müzelerinde, Emniyet Sandığı, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası ve Ankara Devlet Kitaplığı koleksiyonlarında yurt dışındaysa A.B.D., Fransa, İngiltere ve İsveç’teki özel koleksiyonlarda yer almaktadır."

Detaylar
Lot: 118 » Resim

BAHA SAİT (1882-1939)

"Çocuk", imzalı, tuval üzeri yağlıboya (duralite marufle), 33x27 cm, *Yüksek Ressam/Restoratör Bayram Karşit onaylıdır.

"Kafkasya’dan Anadolu’ya göç etmiş Dağıstanlı bir Türk ailenin oğlu olan Baha Sait ,yüksek öğrenimini Harp Okulu ve Harp Akademisi’nde yaptı. Resme kabiliyetli bir genç olan Baha Sait, Harp Okulu’nda ressam Üsküdarlı Ali Rıza Bey’in başarılı bir öğrencisi oldu. 1906 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak ordu saflarına katıldı ve kısa bir süre sonra da askerlikten emekliye çıkarılarak ayrıldı. Askerlikten ayrıldıktan sonra babasının öğüdüne uyarak bir süre için İstanbul’dan uzaklaştı. Kahire’deki aile dostlarının yanına giderek Mısır’ın ünlü ressam ve hattatlarından süsleme sanatı üzerine dersler aldı, bazı Kahire camilerinin tezyin işlerinde çalıştı. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü, sigortacılık ve ticaretle uğraştı.

Hayatının bu döneminde yaptıklarına dair kesin bilgiler yoktur ancak İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin sanat ve bilim alanındaki çalışmalarına ilgi duymakta idi. Kimi kaynaklarda ünlü bir İttihatçı olarak adı geçse de İttihatçıların yönetiminde yurt içinde herhangi bir resmi görevde bulunmadı. Ancak İran, Afganistan, Türkistan ve Kafkaslar’daki Türkler’e ilişkin görevler üstlendi. Alevilik konusunda araştırma yapmakla görevlendirilmiş ve değerli araştırma eserleri ortaya koymuştu. Konya ve Kırşehir’de bulunarak Mevlevilik ve Bektaşilik üzerine araştırmalar yaptığı, Mevlâna ve Hacı Bektaş Velî hakkında neşredilmemiş bir kitap yazdığı, Dağıstan’da hükümet kurmaya çalıştığına dair bilgiler vardır. Ona göre Bektaşilik, Kızılbaşlık gibi Anadolu'daki tarikat ve mezhep hareketlerinin kesinlikle İran menşeli değildi ve bu cereyanlar eski Türk adetleri ve gelenekleri ile ilişkiliydi.

Savaştan sonra İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen Baha Sait Bey, Tayyare Müfettişliği (Türk Hava Kurumu Müfettişi) görevi ile Anadolu’yu dolaştı. Türk kabilelerinin, özellikle Doğu illerimizdeki dağlık bölgelerde yaşayan ahali ve aşiretlerin soy, dil, mezhep ve geleneklerini incelemeyi kendisine iş edindi, yazılarının bir bölümü Türk Yurdu Dergisi’nde 1926-1927 yıllarında yayımlandı. Resme olan ilgisi hayatı boyunca devam eden Baha Sait Bey, son yıllarında yağlı boya resimler yapmıştı. Baha Sait Bey, 16 Ekim 1939 günü kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi."

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 2
sonraki