ŞEREF AKDİK (1899-1972)

"Kemah'ta Pazar Yeri". İmzalı. 1971 tarihli. Tuval üzeri yağlıboya. 90 x 115 cm.

1899 yılında İstanbul’da doğan Şeref Akdik ilk ve orta öğrenimini Fâtih Merkez Rüşdiyesi’nde yaptı. Resme olan yeteneği onu bu sanatı meslek olarak benimsemeye sevk etti. Hoca Ali Rızâ ve İbrahim Çallı ile tanışarak onların da teşvikiyle 1915’te Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ne girdi. Ancak bir süre sonra savaş sebebiyle ayrılmak zorunda kaldı. Savaştan sonra tekrar başladığı okulu M. Warnier, Ömer Âdil ve İbrahim Çallı'nın atölyelerinde çalışarak 1924’te bitirdi. Bir yıl sonra açılan bir devlet imtihanını kazandı ve sanatını ilerletmek üzere Fransa’ya giderek Paris’te Julian Akademisi’nde Prof. Albert Laurence’le çalıştı. 1928 yılında İstanbul’a dönen sanatçı kısa bir süre resim öğretmenliği yaptı, 1929’da Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü ve Ankara Erkek Lisesi’nde çalıştı. Aynı yıl Etnografya Müzesi’nde açılan 1. Genç Ressamlar Sergisi’ne katıldı. Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği’nin kurucuları arasında yer alan sanatçı, 1930’da Ankara Musiki Muallim Mektebi öğretmenliğine atandı. 1932’de ilk kişisel sergisini Ankara Halkevi’nde açan ressam, bu yılın sonunda İstanbul’a giderek Erkek Öğretmen Okulu’nda, 1933’te Kadıköy Erkek Lisesi’nde ve 1934’te Haydarpaşa Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptı. Yurt Gezileri kapsamında 1940’da Mersin’e, 1943’de Erzincan’a gitti. Yerel giysileri içindeki yöre insanlarının portrelerini yaptı ve yaşantılarını idealize ederek resimlerine yansıttı.1948’de İstanbul Öğretmen Okulu’na ve 1951’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne atandı. Güçlü bir desen ve inşacı bir kompozisyon anlayışına sahip olan Şeref Akdik, portre, manzara, natürmort ve figüratif büyük boyutlu kompozisyonlar gerçekleştirdi. Yapıtlarında zaman zaman izlenimci ve bazen de akademik bir anlayışı benimseyen Akdik, babası ünlü hattat Kâmil Akdik’le hüsnühat, ebru ve minyatür alanlarında çalıştı. Birçok kişisel sergi açan sanatçı, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin, Güzel Sanatlar Birliği’nin sergilerine, Halkevleri, İnkılâp, Devlet Resim ve Heykel ile çeşitli karma sergilere katıldı ve ödüller aldı. 1950’lerde, Çamlıca, Salacak, Kalamış gibi İstanbul manzaralarına yöneldi.