BEŞİKTAŞLI NURİ (1865-1951)

Celi Sülüs Levha. Ketebeli. Hicri 1307 / M.1889 tarihli. 93x72 cm . (Çerçeveli: 110 x 90 cm) Tezhib: Feyza Şen / Mihela Alpayer. Meşhur hattatın sanat kalitesi yüksek, dev ebatlı ve müzelik bir eseridir.

Sırr-ı aşkı duydı Yemlîha olub lâl ü hâmûş
Mekselînâ oldı hem-râz-ı mezâyâ-yı sürûş
Bâde-yi tevhîdi Mislînâ'ya işrâb itdiler
Bî-tekellüf içdi Mernûş u Debernûş Şâzenûş
Cür'a kalmışdı meğer câm-ı Kefeştetayyuş'dan
Kâse-lîs-i bezm olub Kıtmîr dahi kalmadı boş"

 

"Harf inkılâbı ile büyük bir darbe yemiş olan Türk hat san‘atının Cumhuriyet nesillerine intikalinde fevkalade hizmet görmüş olan Nûrî Korman, şüphesiz zamanının en önemli hattatlarından biri idi. Aklâm-ı sitteyi ilk olarak rüşdî tahsîli esnasında hademe-i hümâyûndan Süleyman Efendi’den - İbrahim Alâ’eddîn Bey’den mücâzdır – meşkeden Nûrî Korman, bilâhare Zülüflü Baltacılar imâmı Mehmed Şevkî Efendi’nin talebesinden Nevşehirli Osmân Efendi’ye devam ederek H. 1299/M. 1882 senesinde icâzet almıştır. 

 

Ertesi sene tekemmül için İbrahim Alâ’eddîn Bey’den meşk almaya başlayan Nûrî Korman, hocasının rahatsızlığı nedeniyle H. 1305/M. 1888 senesinde bu kere Muhsinzâde Abdullah Bey’e bağlanmış onsekiz sene hânesine devam ettikten sonra icâzetine na’il olmuştur. Hatta bir gün hocası ile beraber yemek yerken, oğullarına hitâben “Siz neslimden geldiniz. Nûrî eserimden geldi. Benim nâmımı ibka edecek odur.” diyerek, Nûrî Korman’ı taltîf ettiği dahi menkûldür. 

Ayrıca Mehmed Zekî Dedeefendi’den ta’lik dersleri almışsa da, Süleymaniye Kütüphânesi’ndeki H. 1349/M. 1930/1931 tarihli matbu levhâ(Db. no: 588) ve H. 1367/M. 1947 tarihli kıt‘ası dışında bu kalemdeki âsârına tesâdüf edilmemiştir.