• Cancel
    Filter
Filter

16. Koleksiyonluk Resim ve Hat Müzayedesi

16. Online Müzayede'de yer alan tüm eserler kurumumuz güvencesinde olup, resim ekspertizleri Yüksek Ressam / Restoratör BAYRAM KARŞİT tarafından yapılmıştır.

16. Online Müzayede 30 Ocak PAZAR günü saat 19:00'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir.  Her lotun ekranda kalma süresi 30 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 20 saniye daha uzayacaktır.

Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 15 (on beş) iş günüdür, Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir,aksi halde  hukuki işlem başlatılır ve cezai şartlar uygulanır.

Sayın koleksiyoner ve sanatseverler, eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. İlgilendiğiniz eserler ile ilgili olarak +905321715331 numaralı telefondan bilgi alabilir, Hüsrev Gerede Caddesi no: 52/2 Teşvikiye'deki adresimizde eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.

  • Category: Hat
Lot: 41 » Hat

ALİ TOY (d.1960)

Modern Hat ile "Maşaallah" yazılı. İmzalı. 2009 tarihli. 75 x 75 cm

"1960 senesinde Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde dünyaya geldi. Tavşanlı Tunçbilek Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi'nde devam etti. Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını Yıldız Üniversitesi’nde Röleve-Restorasyon dalında tamamladı. Öğrencilik yıllarında hat sanatına ilgi duymaya başlayan Toy, 1985 senesinde Prof. Dr. Ali Alparslan ile tanışarak talik hat üzerine dersler aldı. Talik hattan 1988 senesinde icazet alan Toy, 1988-1992 yılları arasında rika, divâni ve celi divâni hatları çalıştı. Hocası Prof. Dr. Ali Alparslan ile olan beraberlikleri, hocanın vefatı olan 2006 senesine kadar devam eden Toy’un hat eğitimi tam 21 sene sürdü.

Ali Toy; talik, divâni, celi divâni ve rika hatlarından başka şikeste, küfi ve mağribi hatları da araştırarak bu hatların birkaçından karma tasarımlar yazdı. Her çeşit klasik hattı, modern hattı ve çizgiyi eserlerinde başarıyla kullanan Toy’un yazdığı modern hatlar, mimarlık ve klasik hat eğitiminin kesişmesi sonucu ortaya çıkan eserlerdir. Ayrıca klasik hat tasarımlarında ve yeni arayışlarda Toy’un mimarlığının etkisi büyüktür. Yurt içinde ve yurt dışında birçok sergiye katılan ve 28 şahsi sergi açan Toy, IRCICA’nın düzenlediği 4 ayrı yarışmadan 6 ödül aldı. Çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdüren ve özellikle talik, divâni ve modern hat eserleriyle dikkat çeken Ali Toy, modern hatlarda mimari tasarım bilgisi ve temel geometrik çizgileri kullanmaktadır.

 2017 yılında "Geleneksel sanatların yeni nesil sanatçılar eliyle tekrar fark edildiği bir dönemde, olgunluk çağında modern mimari ile hat sanatını aynı güzellikte buluşturmayı başarması, tasarımlarındaki kendine has yalın, etkili ve dengeli üslubuyla geleneksel hat sanatımıza bir bakıma yeniden can suyu vermesi" sebebiyle 'Geleneksel Sanatlar' dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verildi."

Details
Lot: 42 » Hat

ALİ TOY (d.1960)

Kufi (Makıli) Hat ile "En-Nûr" yazılı. Dörtlü Kompozisyon. İmzalı. 2008 tarihli. 76 x 76 cm.

"1960 senesinde Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde dünyaya geldi. Tavşanlı Tunçbilek Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi'nde devam etti. Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını Yıldız Üniversitesi’nde Röleve-Restorasyon dalında tamamladı. Öğrencilik yıllarında hat sanatına ilgi duymaya başlayan Toy, 1985 senesinde Prof. Dr. Ali Alparslan ile tanışarak talik hat üzerine dersler aldı. Talik hattan 1988 senesinde icazet alan Toy, 1988-1992 yılları arasında rika, divâni ve celi divâni hatları çalıştı. Hocası Prof. Dr. Ali Alparslan ile olan beraberlikleri, hocanın vefatı olan 2006 senesine kadar devam eden Toy’un hat eğitimi tam 21 sene sürdü.

Ali Toy; talik, divâni, celi divâni ve rika hatlarından başka şikeste, küfi ve mağribi hatları da araştırarak bu hatların birkaçından karma tasarımlar yazdı. Her çeşit klasik hattı, modern hattı ve çizgiyi eserlerinde başarıyla kullanan Toy’un yazdığı modern hatlar, mimarlık ve klasik hat eğitiminin kesişmesi sonucu ortaya çıkan eserlerdir. Ayrıca klasik hat tasarımlarında ve yeni arayışlarda Toy’un mimarlığının etkisi büyüktür. Yurt içinde ve yurt dışında birçok sergiye katılan ve 28 şahsi sergi açan Toy, IRCICA’nın düzenlediği 4 ayrı yarışmadan 6 ödül aldı. Çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdüren ve özellikle talik, divâni ve modern hat eserleriyle dikkat çeken Ali Toy, modern hatlarda mimari tasarım bilgisi ve temel geometrik çizgileri kullanmaktadır.

 2017 yılında "Geleneksel sanatların yeni nesil sanatçılar eliyle tekrar fark edildiği bir dönemde, olgunluk çağında modern mimari ile hat sanatını aynı güzellikte buluşturmayı başarması, tasarımlarındaki kendine has yalın, etkili ve dengeli üslubuyla geleneksel hat sanatımıza bir bakıma yeniden can suyu vermesi" sebebiyle 'Geleneksel Sanatlar' dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verildi."

Details
Lot: 43 » Hat

ALİ TOY (d.1960)

Modern Hat ile "Hiç" yazılı. Ketebeli. 2004 tarihli. 75 x 40 cm. Çerçeveli Ebat: 100 x 65 cm.

"1960 senesinde Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde dünyaya geldi. Tavşanlı Tunçbilek Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi'nde devam etti. Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını Yıldız Üniversitesi’nde Röleve-Restorasyon dalında tamamladı. Öğrencilik yıllarında hat sanatına ilgi duymaya başlayan Toy, 1985 senesinde Prof. Dr. Ali Alparslan ile tanışarak talik hat üzerine dersler aldı. Talik hattan 1988 senesinde icazet alan Toy, 1988-1992 yılları arasında rika, divâni ve celi divâni hatları çalıştı. Hocası Prof. Dr. Ali Alparslan ile olan beraberlikleri, hocanın vefatı olan 2006 senesine kadar devam eden Toy’un hat eğitimi tam 21 sene sürdü.

Ali Toy; talik, divâni, celi divâni ve rika hatlarından başka şikeste, küfi ve mağribi hatları da araştırarak bu hatların birkaçından karma tasarımlar yazdı. Her çeşit klasik hattı, modern hattı ve çizgiyi eserlerinde başarıyla kullanan Toy’un yazdığı modern hatlar, mimarlık ve klasik hat eğitiminin kesişmesi sonucu ortaya çıkan eserlerdir. Ayrıca klasik hat tasarımlarında ve yeni arayışlarda Toy’un mimarlığının etkisi büyüktür. Yurt içinde ve yurt dışında birçok sergiye katılan ve 28 şahsi sergi açan Toy, IRCICA’nın düzenlediği 4 ayrı yarışmadan 6 ödül aldı. Çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdüren ve özellikle talik, divâni ve modern hat eserleriyle dikkat çeken Ali Toy, modern hatlarda mimari tasarım bilgisi ve temel geometrik çizgileri kullanmaktadır.

 2017 yılında "Geleneksel sanatların yeni nesil sanatçılar eliyle tekrar fark edildiği bir dönemde, olgunluk çağında modern mimari ile hat sanatını aynı güzellikte buluşturmayı başarması, tasarımlarındaki kendine has yalın, etkili ve dengeli üslubuyla geleneksel hat sanatımıza bir bakıma yeniden can suyu vermesi" sebebiyle 'Geleneksel Sanatlar' dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verildi."

Details
Lot: 44 » Hat

MAHMUD CELÂLEDDİN EFENDİ (1749-1830)

İki farklı kalınlıkta sülüs hattıyla yazılmış vebadan korunma duası. Ketebeli. 38x50 cm.(Çerçeveli: 51x63 cm). Renkli kağıt üzerine altın ile zerendud tekniğinde yazılmıştır. Yazının etrafı sarmaşık motifleriyle çevrilmiş olup, dış kısımda farklı tonlarda altınlarla bitkisel süsleme bulunmaktadır.

"Şeyh Muhammed Nakşibendî’nin oğlu olup Dağıstan’da doğdu. Bazı araştırmacılar H. 1163/M. 1750 yılı dolaylarında doğduğunu ve babasının isminin Abdullah olduğunu ileri sürmektedir. Babası ile beraber İstanbul’a göçerek Eyüp Nişâncası’ndaki Şeyh Murâd-ı Buharî Dergâhı’na yerleşti. Hüsn-i hatta meraklı olduğundan, dergâhın müdâvimlerinden Ak Molla Ömer Efendi’den aklâm-ı sitte dersleri aldı. Ayrıca Şeyh Abdüllatîf Efendi’den de istifâde etti.

Bilâhare Yamakzâde Sâlih Efendi’ye mürâcaat ettiyse de, kimseye baş eğmeyen karakteri ve son derece iddialı hâlleri nedeniyle reddedildi. Konyalı Ebûbekir Râşid Efendi’den de “İyi yazmak, çok yazmağa mütevakkıfdır!” cevabı ile geri çevrilince, Şeyh Hamdullah ve Hâfız Osman’ın eserlerinden faydalanarak azim ve gayret ile yazıda tekemmül etti. Arayış içindeki bu döneme ait yazılarına “Mahmûdü’l-mevdûd” ketebesini düştüğünü Uğur Derman nakletmektedir.  

Derviş-meşreb bir yaşam süren ve herhangi bir memuriyette görev almayan Mahmud Celâleddîn Efendi’nin, geçimini tümüyle yazıdan sağladığı anlaşılmaktadır. Nitekim 1223 senesinin Zil-ka’de ayında huzûr-ı hümâyûna takdîm ettiği levhâlar nedeniyle günlük otuz sağ akçe tevcîh edilmiştir. “Kat’-ı merâtib ile Rumeli Kazaskeri olduğu” şeklindeki rivâyet ise, herhangi bir vesîka ile desteklenememektedir.

Boğaziçi’nde Beylerbeyi’ndeki hânesinde sofîyâne bir hayat süren Mahmud Celâleddîn Efendi’nin neredeyse tümüyle hüsn-i hatta hasretmiş olduğu ömrü H. 1245/M. 1829’da son bulduğunda, müntesiblerinden olduğu Eyüp Nişâncası’ndaki Şeyh Murâd-ı Buhârî Dergâhı’na defnedilmiştir. Mizânü’l-hat’ta ise “17 Zi’l-ka’de günü 120 yaşında olduğu hâlde vefât etti” şeklindeki beyan edilmiştir. Mezartaşının kitâbesi şöyledir:
Hüve’l-hâyyü’l-bâkî
Meşâyih-i hattâtînden cennet-mekân merhûm ve mağfûr Mahmûd Celâleddîn Efendi’nin rûhu içün el-Fatihâ. Sene 1245"

Details
Lot: 46 » Hat

KAMİL AKDİK (1861-1941)

Celi Sülüs Levha. Ketebeli. "Allah başarının sahibidir ve O en iyi dosttur".Hicri 1351/Miladi 1933 tarihli. 53x64 cm ( Çerçeveli: 67x78 cm) Meşhur hattatın sanat kalitesi yüksek, orijinal tezhipli ve müzelik bir eseridir.

Hat tarihinde zaman zaman kıdem ve dirayetiyle önde gelen hattatlara verilmesi mûtat olan ‘'Reîsülhattâtîn'' (Hattatların Başı) unvanı son olarak 21 Ağustos 1915'te Kâmil Efendi'ye tevcih edilmiştir.Kâmil Akdik disiplinli hayatı ve perhize dikkat etmesi sebebiyle uzun süren ömrünün sonlarında bile el titremesi ve görme bozukluğu gibi sıkıntılar çekmeden seçkin eserler bırakmıştır.

Dîvân-ı Hümayûn'daki resmî vazifesi esnasında divânî, celî-dîvânî veya rık'a hatlarıyla yazdığı menşur, berat, muâhedenâme, tasdiknâme gibi evrak dışında, yazı hocası olarak hazırladığı meşk'ler de pek çoktur. Ayrıca sülüs-nesih kıtalar, murakka'lar (yazı albümleri), hilye ve levhalar, kitabeler, bazı sûre ve cüzlerden başka birde Mushaf yazmıştır.Eski hattatların eserlerinden meydana gelen kıymetli hat koleksiyonu ölümünden sonra Topkapı Sarayı Müzesi'nce satın alınmıştır."

Details
Lot: 47 » Hat

NURİ EFENDİ (XIX)

Sülüs Nesih Kıta. Hadisi Şerif yazılı. 19.yüzyıl. Ketebeli. 23x33 cm

"Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla,

Rasulullah şöyle buyurdu:

Kaderiyye bu ümmetin Mecusileridir.Hasta olduklarında ziyaretlerine gitmeyin, öldüklerinde şehadette bulunmayın.Salat ve Selam yaratılanların en şereflisi Allah Rasulunün ve Al ve ashabının üzerine olsun" (Kaderiyye:Kader inancını reddeden düşünce ve inanç akımı)"

Details
Lot: 48 » Hat

HASAN SIRRI EFENDİ (1836-1907)

Celi Sülüs İstif. "Allah , Muhammed , Ömer, Osman , Ebubekir, Ali " yazılı. Ketebeli. 43 x 60 cm.

"Süleymâniye müderrislerinden Beypazarlı Mehmed Emîn Efendi’nin oğlu olup H. 1252/M. 1836-1837 yılında Yeniköy’de doğdu. Oradaki ibtidâî mektebde okurken Kur’an’ı hıfzetdi. Yine oradaki Ra’ufî Dergâhı şeyhi Mehmed Emîn Efendi’den yazı meşkederek icâzet aldı. Musikî dersleri aldığı Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den istifâde ile hüsn-i hatta maharet kazandı.

Eğitimini tamamladıktan sonra Ahkâm-ı Adliyye Nezâreti kâtiblerinden olarak senelerce devam etti. Daha sonra Meclis-i Ticâret İcrâ Dairesi’ne nakledildi ve icrâ memurluğuna kadar yükseldi. Sağlık sorunları nedeniyle emekliye sevkedildikten birkaç sene sonra 1325 yılının Şa’bân(Eylül-1907) ayında vefât etti. Rumelihisarı Kabristanı’nda medfun bulunan annesinin ve kızının yanına defnolundu. Naaşı daha sonra Yenikapı Mevlevîhânesi kabristanına  nakledilmiştir.

Details
Lot: 49 » Hat

MUSTAFA HALİM ÖZYAZICI (1898-1964)

Celi Sülüs ve Nesih Kıta. Hadis-i Şerifler yazılı. 32 x 40 cm. Ketebeli. Hicri 1360 / Miladi 1941 tarihli. "Rütbelerin en yücesi ilim rütbesidir. Ben ilmin şehriyim. Ali (ra) ise onun kapısıdır. İlim isteyen o kapıya gitsin" yazılı. *Ünlü hattatın mükemmel kondüsyonda, sanat kalitesi yüksek, müzelik bir eseridir.

"Biz yazılarına hayranlıkla seyrederken sık sık tekrarladığı bir söz vardı: “Ufak tefek, kara kuru gördün de, beni Karamürsel sepeti mi sandın?”

Hakîkāten öyleydi. Hâline tavrına baksanız ummazdınız. Maddî refâhı çok yerinde olduğu hâlde yiyemezdi, giyemezdi. Yanlızlığın verdiği bir derbederlik içerisindeydi. Bu muydu o “âyetü’n-min-âyetillah” sanatkâr. Ancak yazarken görünce onu Karamürsel sepeti değil, hüsnühat bağından derlenmiş en nâdîde meyvelerle dolu bir hüner sepeti olduğunu anlardınız...

Hüsnühattın her nev’ini sür’atle ve suhûletle yazardı. ‘Kamış kalem’ denilen o nârin güzel, merhûmun ma’rifet dolu parmaklarına râm olmuşdu. Hele celî yazıda böyle sür’ate mâlik bir hattat, “celînin alemdârı Mustafa Râkım da dâhil görülmemişdir!” dersek, mübâlağa sayılmaz. Kubbe yazılarında, kendi boyundan uzun elifleri, lâmları rahatlıkla çekerken onu seyretmek bir zevkdi. Kubbe ve kuşak yazısı olarak en çok eser vermiş hattatımız Hâlim Hoca’dır. Bir sûreyi, verilen ölçüye göre, sıkışıklık yapmadan istif etmek ve istediği yerde bitirmek, ona mahsus ilâhî bir mevhîbedir. Müsveddesi yokdu. Zihninde tefekkür istifi yapar, onu kömür kalemi ile kâğıda öylece istif eder ve celî kalemini alıp hemen yazmağa başlardı.

Ahârlı kâğıda mürekkeple yazdıklarını tashih etmesi de bir ömürdü. İstiflerin arasını dili veya parmağı ile temizlemesine, doğrusu şaşardık. Bu sebeple eski eserleri de aslına uygun bir şekilde tamir eder, tamamlardı."

Details
Lot: 53 » Hat

HAFIZ MEHMED MUHARREM EFENDİ (XIX)

Sülüs Nesih İcazetname. 28 x 34 cm. Hicri 1300 / Miladi 1882 tarihli. İcazeti Alan: Mehmed Muharrem İcazeti Veren: Tahsin Hilmi Efendi - Hüseyin Hüsnü Efendi. Hadis-i Şerif yazılı.

"Kur’an okumak En faziletli ibadetlerdendir."
Nebi (sav) şöyle buyurdular: Allah’ın zikri olmadan çok konuşmayın. Allah’ın zikri olmaksızın çok konuşmak kalbe kasvet, ağırlık verir. Bu da sizi Allah'tan uzaklaştırır

Details
Lot: 56 » Hat

DURMUŞZADE AHMED EFENDİ (1665-1717)

Hicri 1098 / Miladi 1686 tarihli. Talik Kıta. Abdurrahman Cami'nin şiiri yazılı. Ketebeli. 30x20 cm. Nadiriyeti ve sanat kalitesi itibariyle koleksiyonluk bir eserdir.

"H. 1076/M. 1665-1666 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Şehremâneti memurlarından olan babası Durmuş Efendi’ye nispetle “Durmuşzâde” künyesiyle anılır. Medrese eğitimi esnâsında Kırımî Cami imâmı Ahmed Efendi’den ta’lik meşkine başladı. Ancak icâzetini onun vefâtından sonra devam ettiği Siyâhî Ahmed Efendi’den aldı. Ayrıca dönemin bir diğer önde gelen ta’lik üstâdı olan Rodosîzâde Abdullah Efendi’den de istifâde ettiği de söylenir. Eğitimini tamamladıktan sonra müderris olup Üsküb’deki Ya’kub Paşa Medresesi’nde göreve başlayan Durmuşzâde Ahmed Efendi, 1695 senesinde şeyhü’l-islâm olan Feyzullah Efendi’nin açtığı imtihânı kazanınca, Bâb-ı Meşihât Kitâbeti’ne dâhil olur. Ayrıca bir müddet çocuklarına hat muallimliği yaptığı Şeyhü’l-islâm Feyzullah Efendi’nin sır kâtibliğini de yapar. Ancak Feyzullah Efendi'nin tasfiyesinden sonra mûsılâ-i Süleymaniyye rütbesi ile Galata Sarayı’nın hat muallimliğine tayin edilir. H. 1121/M. 1709-1710'da İzmir Kadısı olarak ilmiyye kadrosuna geçer. Bilâhare Edirne Kadısı olup son zamanlarında Mekke Pâyesi’ni elde eder. 1129 senesi Rebiü'l-ahir'inde (Nisan-1717) Edirne’de vefât eden Durmuşzâde Ahmed Efendi'nin vasiyeti üzerine İstanbul’a nakledilen naaşı Topkapısı hâricine defnedilir.

Ahmed Efendi Türk ta‘lik mektebinin öncülerindendir. Celî-ta‘lik ve gubârîde İmâd’dan sonra en kudretli sanatkâr kabul edilir. Tarihçi Râşid’in bildirdiğine göre İstanbul Galata, Üsküdar, Eyüp’te ve Edirne’deki pek çok saray, medrese, tekke, sebil ve çeşmelerde tarih kitâbeleri vardır  " (Kaynak: Ketebe.org)

Details
Lot: 59 » Hat

MUSTAFA HALİM ÖZYAZICI (1898-1964)

Sülüs Nesih Meşk. İmzalı.44x40 cm. 1302 tarihli Hafız Tahsin Hilmi yazısından naklen yazılı. İlk üç satırda sülüs yazı ile Rabbi Yessir duası ve Elifba Meşki yazılı. Nesih satırlarda Hz.Ali'den güzel sözler yazmaktadır.

"Biz yazılarına hayranlıkla seyrederken sık sık tekrarladığı bir söz vardı: “Ufak tefek, kara kuru gördün de, beni Karamürsel sepeti mi sandın?”

Hakîkāten öyleydi. Hâline tavrına baksanız ummazdınız. Maddî refâhı çok yerinde olduğu hâlde yiyemezdi, giyemezdi. Yanlızlığın verdiği bir derbederlik içerisindeydi. Bu muydu o “âyetü’n-min-âyetillah” sanatkâr. Ancak yazarken görünce onu Karamürsel sepeti değil, hüsnühat bağından derlenmiş en nâdîde meyvelerle dolu bir hüner sepeti olduğunu anlardınız...

Hüsnühattın her nev’ini sür’atle ve suhûletle yazardı. ‘Kamış kalem’ denilen o nârin güzel, merhûmun ma’rifet dolu parmaklarına râm olmuşdu. Hele celî yazıda böyle sür’ate mâlik bir hattat, “celînin alemdârı Mustafa Râkım da dâhil görülmemişdir!” dersek, mübâlağa sayılmaz. Kubbe yazılarında, kendi boyundan uzun elifleri, lâmları rahatlıkla çekerken onu seyretmek bir zevkdi. Kubbe ve kuşak yazısı olarak en çok eser vermiş hattatımız Hâlim Hoca’dır. Bir sûreyi, verilen ölçüye göre, sıkışıklık yapmadan istif etmek ve istediği yerde bitirmek, ona mahsus ilâhî bir mevhîbedir. Müsveddesi yokdu. Zihninde tefekkür istifi yapar, onu kömür kalemi ile kâğıda öylece istif eder ve celî kalemini alıp hemen yazmağa başlardı.

Ahârlı kâğıda mürekkeple yazdıklarını tashih etmesi de bir ömürdü. İstiflerin arasını dili veya parmağı ile temizlemesine, doğrusu şaşardık. Bu sebeple eski eserleri de aslına uygun bir şekilde tamir eder, tamamlardı."

Details
Lot: 60 » Hat

SEYYİD MEHMED NURÎ EL-MISRÎ (ö.1749)

Sülüs Nesih Kıta. Ketebeli. Hicri 1157 / Miladi 1744 tarihli. 15 x 25 cm. "Ebu Hureyre Peygamber (sav)'den şöyle nakletmiştir: Allah bir kulu severse Cebrail'e onu sevdiğini bildirir. Cebrail de diğer meleklere bunu bildirir ve o insanı bütün melekler sever".

Aslen Kudüslü olmakla birlikte, genç yaşında Kahire’ye göçüp uzun müddet orafa ikamet etmiş olduğundan, medrese eğitimi için gittiği İstanbul’da “Mısrî” lâkabı ile anılmıştır. Kahire’deki tahsili esnâsında Cezâ’irî Hüseyin Dilâver Efendi’den sülüs ve nesih dersleri almış, İstanbul’da da hocasının hocası Büyük Derviş Alî Efendi’den yeniden aklâm-ı sitte meşkederek icâzet almıştır. Derslerini tamamladıktan sonra tekrar Mısır’a dönerek muhtelif kitâbet hizmetlerinde bulunduktan sonra, memuriyetle yeniden İstanbul'a  dönmüş ve bu kere de Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi’ye devam etmeye başlamıştır. 

Hâfız Osman vâdisinde eriştiği tekemmüle istinâden Sultan 3. Ahmed tarafından Galata Sarayı’nın meşk hocalığına tayin edilmiş, Sultan Mahmud'un cülusundan sonra da Topkapı Sarayı’nın hüsn-i hat muallimliğine nasbedilmiştir. Haftada bir gün de Ayasofya Cami yanındaki mektebde yazı talim ettirirdi. Ancak bir müddet sonra, saray hattatlığından haksız şekilde azledilmiş, bunun üzerine Mısır’a dönerek yazı ve talebeye meşk vermekle meşgûl olmağa başlamış ve bu hal üzere iken H. 1162 senesinde orada vefât etmişse de, medfeni malûm değildir.

Details
Lot: 109 » Hat

MEHMED TAHİR EFENDİ (ö.1845)

Celi Sülüs hat ile " Takdîre ilâc eyleyemez olsa Eflatun, Elbetde olur her ne ise emr-i mukadder" yazılı, 40x68 cm.(Çerçeveli : 56x84 cm) Nadir bulunur, sanat değeri yüksek , müzelik bir eserdir.

Celi sülüs hat ile yazılmış altın cetvel ve iki renkli stilize asma yaprakları ve üzümlerle Osmanlı Baroğu tarzında tezhiplenmiş hat levha.

"Seyyid Ahmed Efendi'nin oğlu olarak İstanbul'da doğdu. Tahsîli ve Mahmud Celâleddîn Efendi’ye ne zaman bağlandığı ve icâzet aldığı hakkında bir bilgi yoktur. Hâkkâkzâde hattı ile muhârrer Tezkîre-i Hattâtîn’de beyân edildiği üzere “celî yazıda üstâdına fâ’ik” olduğundan, şehzâdelik zamanında Sultan Abdülmecîd’e hüsn-i hat dersleri vermiş ve cülûsundan sonra da “mu‘allim-i hatt-ı sultânî” ünvânını elde ettiği gibi, Nur-ı Osmaniye Cami’nin hitabet hizmetine tayin edilmiştir. Bu hal üzere iken H. 1262/M. 1846'da vefat ederek, Eyüp’te, Kırkmerdiven mevki’nde Hâkim Kutbeddîn Mektebi civârına defnedilmiştir. Ancak bugün mezartaşı mevcut değildir. "

Details
Lot: 110 » Hat

ŞALCIZADE SEYYİD HASAN HÜSNÎ EFENDİ (ö.1864)

"Bil ki muhakkak Allah'dan başka ilâh yoktur ve Muhammed (sav) Allah'ın Rasulüdür" .Celi Sülüs İstif. Ketebeli. Hicri 1273 / Miladi 1856 tarihli. 53x50 cm.* Tezhibi, yazı kalitesi ve nadiriyeti ile müzelik bir eserdir.

Çerçeveli Ebat : 70 x 67 cm

"Levhanın alt kısmında "Hafız Râif beyefendi birâderimize yâdigâr-ı âcizânemdir. 8 Temmuz 1337  , Mehmed Bahaeddin" notu bulunmaktadır.

"Şalcı esnâfından İsmâ‘il Ağa’nın oğlu olarak İstanbul’da doğdu. Müderris ve Fâtih’deki Nakş-ı Dîl Vâlide Sultan Mektebi’nin hüsn-i hat muallimi Şalcızâde Seyyid Mehmed Reşîd Efendi’nin ağabeyidir. Ancak hayatına dâir hiçbir bilgiye ulaşılamamıştır. Hüsn-i hattı Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi'den meşkederek icâzet almıştır. Mekteblerde hüsn-i hat talimi ile meşgul olan erbâb-ı hattan olması muhtemeldir. "

Details
Lot: 111 » Hat

MAHMUD CEMALEDDÎN EFENDİ (ö.1893)

"Allahü veliyyüt-tevfîk, ve hüve ni'mel Refîk" ("Muvaffakiyet Allah'tandır. O en iyi dost ve en iyi yardımcıdır"). Ketebeli. 46x60 cm. Hicri 1298 /M.1880 tarihli. *Yazı kalitesi ve kondüsyonu itibarı ile müzelik bir eserdir.

Çukurcumalı olan Mahmud Cemâleddîn Efendi, ömrünü kitâbetle tüketmiş erbâb-ı hattan idi. Mahmud Celâleddîn Efendi’nin önde gelen tilmizlerinden olan Seyyid Mehmed Tâhir Efendi’den sülüs ve nesih meşketmiştir. Resmî kitâbetle meşgul iken vefât etmişse de, tarihi malûm değildir. 

Ömrü boyunca Mahmud Celâleddîn üslûbuna bağlı kalan Mahmud Cemâleddîn Efendi’nin çok mağrûr olduğu ve Mustafa Râkım Efendi’nin yazdığı Nusretiyye Cami yazılarını beğenmediği için, “Bu yazıları silin, boğaz tokluğuna yeniden yazayım!” dediği mervîdir. " (Kaynak: ketebe.org)

 

 

Details
previous
Go to Page: / 1
next